R.ŞANAL › Dengeli Övgü
Övmek de yermek de, dikkat ve çaba isteyen bir eylemdir. Ve sevgiyle, yıkıcı olmadan yapılmalıdır. Bazen, övgüye bir başlandı mı işin ucu kaçar.
Övmek de yermek de, dikkat ve çaba isteyen bir eylemdir.
Ve sevgiyle, yıkıcı olmadan yapılmalıdır.
Bazen, övgüye bir başlandı mı işin ucu kaçar.
Gerçek dışı, abartılı sözler arka arkaya ucuzca sıralanıverir.
Hatta övdüğümüz kişi bile, içten içe bunların gerçek olmadığını bilir ve bu ölçüsüzlük onu rahatsız eder.
Eleştiri, övgüden hem zor hem kolay bir iştir.
Çünkü aklınıza geleni paldır küldür söyleyip, kırıp dökmek kolaydır.
Gördüğünüz yanlışları ve eksikleri söylemeniz gerektiği halde susmak da kolaydır.
Çünkü önce eleştireceğiniz konudan emin olmanız, sonra onu güzel bir dille ve zamanında söylemeniz gerekir.
Hâlbuki gerçekten eleştirmek zor bir iştir.
Olayları, olumlu yönde değiştirme sorumluluğunu ve gücünü elinize almanız gerekir.
Ayrıca söyleyecek şeyi olduğu halde susmak, bir tür yalancılıktır da.
Hiddete kapılmakla tepki göstermemek arasında da bir denge olmalıdır.
Eğer sizin ya da başkalarının insanlık onuruna bir saldırı ve saygısızlık yapılıyor ve siz, karşısında hiçbir tepki göstermiyorsanız, yine kolayı seçtiniz demektir.
Hâlbuki bu durumlarda hiddetlenmek ve onu olumlu bir biçimde dışa vurmak doğal bir şeydir.
Hiç hiddete kapılmayacaklar, ölülerdir muhakkak.
Yani yaşayan ölülerdir!
Tepki gösterirken yıkıcı olmamak ve haklıyken haksız duruma düşmemek için tepki dozunu çok iyi ayarlamak gerekir.
İşte burada, denge sorunu karşımıza çıkıyor.
Dengeyi sağlamak disiplin ister.
Aslında her denge, sağlam bir disiplin gücünün varlığını gerektirir.
Tel cambazı nasıl tel üstünde bütün dikkatini yoğunlaştırıyorsa, aynı şekilde hangi eylem olursa olsun, dikkatimizi seferber edip, eylemlerimizin hep kontrol altında tutmamız gerekir.
Devam edecek.
R.Şanal
Bu sayfa 16.09.2021 tarihinde eklendi.