KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ

R.ŞANAL Menü

Bildiğini Sanmak

R.ŞANAL › Bildiğini Sanmak

İnsan, kendini kandırmayı pek sever. Olduğundan farklı gözükmeyi ve göstermeyi; bilmeden, bilirmiş gibi yapmayı; anlamadan, anlamış gibi gözükmeyi...

Bildiğini Sanmak

İnsan, kendini kandırmayı pek sever. Olduğundan farklı gözükmeyi ve göstermeyi; bilmeden, bilirmiş gibi yapmayı; anlamadan, anlamış gibi gözükmeyi...

Bizim millet böyledir. Her şeyin âlâsını bildiğini düşünür. Maç seyreder, antrenöre akıl verir. Herkesin, memleketi kurtarmakla ilgili parlak fikirleri vardır, ama kendi hayatına nasıl çekidüzen vereceğini bilmez. Öyle gösterince dışarıdan, öyle olduğuna kendisi de inanır bir süre... Sonra kendi de unutur aslında ne olduğunu...

Mesela çok iyi şarkı söylediğini düşünürsün, banyoda kendinden geçip çığırırken... Sanırsın ki Tarkan'sın, Emel Sayın'sın. Git bir müzik kayıt stüdyosuna, oku aynı şarkıları, bak ne oluyor? Full detone çıkmıştır sesin; orada fark edersin, yüzün kızarır. Eğer istersen, ya çalışır uğraşırsın, sesini terbiye edersin. Sonra da stüdyoda çıkan sesine hayran kalır, mutlu olursun. Ya da “Benim sesim harika” deyip, milletin kafasını ütülersin.

Çok iyi giyindiğini zannedersin, bir bilenin karşısına çıksan, sende elli tane kusur bulur. Ya renkler uymamıştır, ya da yakışanı giymemişindir. Ya öyle çapaçul giyinir, bir yandan da kendini pek bir beğenir, öyle dolanırsın. Ya da bir bilene danışırsın, ceketin gömleğine, eteğin bluzuna uyar, adam gibi dolaşırsın. Gören de, “Maşallah” der.

Çok iyi ve düzgün konuştuğunu zannedersin. Konuşma hocan, sende elli tane hata bulur. Vurguların yanlış çıkar, kelimeleri yanlış yerde kullanmışındır, falan, filan... Ya, “Bırak hocam bu işleri, devlet su işleri!” dersin. Ya da uğraşır, çalışır, konuşmanı düzeltirsin, şiir gibi konuşarak insanları etkilersin.

Birçok kişi bu yüzden bilen kişileri, uzmanları pek sevmez. “Körler, sağırlar birbirlerini ağırlar” misali, idare etmeyi severler birbirlerini...

Dinini çok iyi bildiğini zannedersin. Kulaktan dolma bilgilerle, hurafelerle dolmuştur beynin. Sana bazı şeyler söyleyen bazı din bilginlerine karşı çıkarsın. Ya, “Yok canım, öyle değil böyle! Biz atalarımızdan böyle gördük!” dersin. Ya da zaman ayırır, kitabını okur, dinini anlar, aklını kullanır, anlar ve anlatırsın.

Yok, eğer bunu yapmazsan, öte dünyaya gittiğinde, anlarsın gerçek dinin ne olduğunu, ama iş işten geçmiştir.

Ya, ah vah edersin, “Ben ne yaptım? Neden okumadım, incelemedim?” dersin. Ya da, “Ne olur beni geri gönderin, söz veriyorum bundan sonra aklımı kullanacağım” dersin.

Melekler de böyle zoru görünce çabucak verilen sözlerin, sıkıntı çekmeden yerine getirilmeyeceğini bildikleri için “Yoo, olmaz!” derler.

Ya da dersin ki; “Nedir ki din? Sadece bir afyon...” Gidersin öte âleme, çıkar karşına peygamberler dizi dizi... “Ee koçum!” derler, artık ne yaparsın onu bilmem!

Ya ağlayarak ellerini, ayaklarını öpersin, ya da üzüntüden ellerini, tırnaklarını yersin.

R.Şanal

Bu sayfa 06.10.2021 tarihinde eklendi.


  • Ana Sayfa
  • Resimler
  • Videolar
  • Makaleler